Ceza Hukukunun Temel İlkeleri Ceza Hukukunun Temel İlkeleri

Ceza Hukukunun Temel İlkeleri

Bireylerin temel haklarına karşı oluşabilecek herhangi bir müdahaleye karşı  güvence altına alan çağdaş ceza hukuku sistemimizde bazı ilkeler benimsenmiştir. Bu ilkeler içerisinde ise şunlar yer almaktadır.

  • İnsancıllık ilkesi,
  • Kusur ilkesi,
  • Kanunsuz suç ve ceza olmaz ilkesi,
  • Kanun önünde eşitlik ilkesi,
  • Orantılılık ilkesi,

İnsancıllık İlkesi

Bir suçun hem yargılanma sürecinde hem de ceza sonucunda geçerli olan insancıllık ilkesi gereği yargılamanın ve cezanın yapılması ve yerine getirilmesinde gözetilen bir ilke olmaktadır. Bu sebeple anayasamızda kimsenin işkenceye maruz kalmayacağı ve insan haysiyeti ile uyuşmayan ceza ve yaptırımlarda bulunulamayacağı yer almaktadır. Bu sebeple de ceza kanunlarımızda kol kesme ya da hadım etme gibi cezalar yerine hapis cezaları uygulanmaktadır.

İnsancıllık ilkesinden dolayı da Türk Ceza Kanunu’nda yer alan ve suç işleyen kişileri tüm hayatları boyunca bazı haklarından mahrum eden uygulamaya son verilmiştir. Diğer bir yandan görevleri sırasında görevlerini kötüye kullanan din görevlileri için bu durum geçerli olmamaktadır. Bu kişiler hayatları boyunca din hizmetlerinde görev alamazlar. Bu sebeple de Türk Ceza Kanunu sistematiğine uymamaktadır.

İnsancılık ilkesinin benimsenmesinin altında yatan sebep ise ceza kanunlarının uygulanması aşamasında ayrımcılığın önüne geçilme çabasıdır. Çünkü herkes yasalar karşısında eşittir. Çünkü anayasada da yer aldığı üzere hiç kimse dil, din, ırk, mezhep, fikir, görünüş, düşünce, milliyet, renk, cinsiyet, siyasi görüş, sosyal köken, doğum ya da ekonomik sebeplerle ile ayrımcılığa tabi tutulamaz.

Yine ceza sisteminde yer alan insancıllık ilkesi gereği fiil ile cezanın orantılı olması gerekmektedir. Bu sebeple de ağır fiillere ağır cezalar hafif fiillere ise hafif cezalar verilmektedir. Fiilin ağırlığına karar verilmesi ise kanun koruyucuların elinde olmaktadır. 

Kanunilik İlkesi

Ceza hukukunun en önemli ilkelerinden birisi olan kanunilik ilkesi göre kanunu bulunmayan bir suç ya da ceza olamaz. Bu ilkenin ceza sisteminde yer alması sayesinde hiç kimse keyfi olarak cezalandırılamaz. Bu sayede uygulamada hakimler kanunda yer almayan hiçbir suç için herhangi bir cezai yaptırım uygulayamaz. 

Kanunilik ilkesinin bir diğer avantajı ise suçların ancak kanunda yer alanlar ile sınırlı olması sayesinde bireylerin nelerin suç sayılacağını ve hangi cezaları alabileceklerini bilebilmelerini sağlamasıdır. 

Ceza kanununda kanunilik ilkesinin kanunda yer almayan hiçbir suç için ceza verilemez ve güvenlik önlemi alınamaz olarak yer almasından dolayı hem suçlarda hem de güvenlik tedbirlerinde kanunilik ilkesinin geçerli olması sağlanmıştır. 

Kanunilik ilkesi iki ana başlığa ayrılmaktadır. Bunlardan ilki biçimsel kanunilik ilkesi olurken diğeri ise öze ilişkin kanunilik ilkesi olmaktadır.

Biçimsel Kanunilik İlkesi

Biçimsel kanunilik ilkesi kanunda açıkça yer alan suç  fiillerinin cezalandırılması ve güvenlik tedbirlerinin uygulanması anlamına gelmektedir. Türk ceza sistemi biçimsel kanunilik sistemini benimsemiştir. Bu sebeple de Türk Ceza Hukuku’nda açıkça yer alan suçlar sosyal olarak herhangi bir problem olmasa dahi cezalandırılmaktadır. Fiilin suç sayılması için kanunda suç olarak düzenlenmesi yeterli olmaktadır. Biçimsel kanunilik ilkesi ile hakimlerin keyfi karar vermesinin önüne geçilmektedir. Diğer bir yandan antisosyal fiillerin bazıları biçimsel kanunilik ilkesi ile cezasız kalmaktadır ve genellikle suçluların bu le ile korunduğu düşünülmektedir. 

Öze İlişkin Kanunilik İlkesi

Öze ilişkin kanunilik ilkesi ise biçimsel kanunilik ilkesinin tersine yapılan fiilin antisosyal özelliklerinin olması yeterli olmaktadır. Öze ilişkin kanunilik ilkesinde suç sayılan fiillerin kanunda açıkça yer almasına gerek bulunmamaktadır. Cezalandırılabilmesi için antisosyal fiiller içerisinde yer alması yeterli olmaktadır. Ancak öze ilişkin kanunilik ilkesinde verilen cezalar fiile uygun olarak verilmesi gerekmektedir. Ceza kanunlarında öze ilişkin kanunilik ilkesi sisteminin uygulanması durumunda kanunda açıkça suç olarak ifade edilmeyen fiiller dahi eğer sosyal olarak tehlikeli ise cezalandırılmaktadır. Bu sebeple de bir fiilin suç sayılabilmesi için sosyal tehlikeli olması yeterli olmaktadır. Diğer bir yandan sosyal savunma sağlayan öze ilişkin kanunilik ilkesi aynı zamanda hakimlerin keyfi karar vermesinin de önünü açmaktadır.

Kanunilik İlkesinin Sonuçları

Kanunilik ilkesinin ceza hukuk sisteminin temellerinden birisi olmasının temel sebebi suç olarak kabul edilen fiillerin ve karşılığında öngörülen cezaların kanunlar ile belirlenmiş olmasıdır. Bu sayede kıyas yasaklanmış ve cezaların geriye dönük işlenmesinin engellenmesi sağlanmıştır.

Suçta ve Cezada Kanunilik İlkesi

Suçta ve cezada kanunilik ilkesi ile devletin elinde bulunan cezalandırma yetkisini art niyetli ve sınırsız bir şekilde kullanılmasının önüne geçilmesi sağlanmaktadır. Bu sayede bireyleri devlet müdahalesine karşı güvence sağlamaktadır. Kanunsuz suç ve ceza olamaz ilkesi sayesinde bireylerin kanunda suç olarak yer almayan fiillerden dolayı yargılanmasının önüne geçilmektedir. Diğer bir yandan hiç kimse kanunda yer alan suçun karşılığındaki ceza dışında başka bir ceza verilemez. 

Kanun Önünde Eşitlik İlkesi

Çoğulcu demokrasilerde yer alan bir kavram olan kanun önünde eşitlik ilkesi sayesinde her birey kanun önünde eşit olarak kabul edilmektedir. Kanun önünde eşitlik ilkesi sayesinde bireylerin kökeni, ekonomik durumu, cinsiyeti ya da herhangi bir özelliği gözetilmeden kanun önünde eşit olarak kabul edilmektedir. 

Eşitlik İlkesinin Özellikleri

Eşitlik ilkesi 5 alt başlık içermektedir. Bunlar;

  • Tanımlanabilir eşitlik,
  • Ahlaki eşitlik,
  • Kanun önünde eşitlik,
  • Fırsat eşitliği,
  • Politik eşitlik olmaktadır.

Eşitlik ilkesi ile sosyal devlet yapılarında bireylerin çıkarları korunmakla kalmaz aynı zamanda her alanda yer alan bir ile olmaktadır.

Orantılılık İlkesi

İlk olarak Anayasa Hukuku ve İdare Hukuku alanlarında kullanılmaya başlanan orantılılık ilkesi daha sonrasında kendisine özel hukuk alanında da yer bulmuştur. Çünkü bireylerin sahip olduğu temel hak ve özgürlüklerin sınırlandırılmasında orantılılık ilkesi dikkate alınmaktadır. 

Orantılılık ilkesi özellikle iki çatışma arasında yorum ilkesi olarak kullanılmaktadır. Örneğin birisine sopa ile saldıran kişiye ateşli silahla ateş etmenin meşru müdafaa olup olmadığına karar verirken orantılılık ilkesinden yararlanılmaktadır.

Amaç ile araç arasında makul bir ilişkinin olup olmadığına karar verilmesinde kullanılan orantılılık ilkesi suç ve ceza ilişkisinden vergilerin belirlenmesine kadar her alanda kullanılmaktadır. 

Sık Sorulan Sorular

Ceza hukukunun temel kaynakları nelerdir?

Ceza hukuku temel kaynakları içerisinde uluslararası sözleşmeler, kanunlar ve anayasa yer almaktadır.

Ceza yargılamasına hakim olan ilkeler nelerdir?

İşkence yasağı, şüpheden sanık yararlanır ilkesi, isnadı ve hakları öğrenme hakkı, hukuk devleti ilkesi, kıyasın mümkün olması, doğal yargıç ilkesi, davasız yargılama olmaz ilkesi, sözlülük ilkesi.

Ceza hukukunun temel amacı nedir?

Ceza hukukunun var olma amacı ıslah edici olmaktır. Bunun yanında toplumsal barışın sağlanması, bireylerin suç işlemesinin önüne geçilmesi sayesinde kamu düzeni ve güvenliğinin sağlanması, kişilerin hak ve özgürlüklerinin korunması bulunmaktadır.

Ceza hukukunun temel kavramları nelerdir?

Ceza hukuku kavramları içerisinde suç kavramının maddi ve manevi unsurları, ceza kavramının tanımı, suçun ortadan kalkmasına neden olan etmenler, cezanın tanımı bulunmaktadır.

Subscribe to Our Newsletter

Hukuki Konularda Danışmak İçin Bize Ulaşın

Merak ettiğiniz hukuki durumlarla ilgili bize ulaşabilirsiniz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir