Etkin pişmanlık, teşebbüs, gönüllü vazgeçme ve iştirak konuları ile birlikte düzenlenmiş olan içtima konusu birden fazla suçun tek bir kişide toplanması anlamına gelmektedir. Bu özelliği sebebiyle de iştirakten farklılık göstermektedir.
Türk Ceza Kanunu’nda yapılan içtimai düzenlemesi sonucunda birden fazla suç işleyen kişi için her bir suça ayrı ceza uygulaması ortadan kalkmaktadır. İctimai düzenlemesi ile birden fazla suç işleyen faile sadece işlediği en ağır suyun cezası ya da tüm suçlar tek bir suç olarak kabul edilip ceza artırımı yoluna gidilmektedir. Kanunda içtimainin değişik şekilleri bulunmaktadır.
İçindekiler
Bileşik Suç
Tek cezanın uygun görüldüğü sistem olmaktadır. Bileşik suça göre birden fazla suç işleyen failin suçları birleştirilerek yeni bir suç meydana getirilir ve uygulanacak ceza bu suça göre belirlenir. Bu sistem sayesinde fail işlemiş olduğu suçların her birinden ayrı bir ceza almak yerine kanun koruyucuları tarafından meydana getirilen suça uygun bir ceza almaktadır. Bileşik suç aynı zamanda mürekkep suçun tanımı da olmaktadır.
Türk Ceza Kanunu’nun 42. maddesinde düzenlenen bileşik suçtan bahsedilebilmesi için failin işlediği suçların eşit ağırlıkta olması gerekmektedir. Eğer failin işlediği suçlardan birisi diğerlerinden daha ağır ise o zaman bileşik suçtan bahsetmek mümkün olmamaktadır. Bunun yanında kanuna göre suçu oluşturan araç suçtan dolayı ayrıca ceza almamaktadır.
Bileşik suç için bir örnek vermek gerekirse yağmalama suçu içerisinde hırsızlık, kasten adama yaralama ve tehdit bulunmaktadır. Yağma suçunu işleyen failler tüm bu suçlardan teker teker ceza almak yerine tek bir suç olan yağma suçundan ceza almaktadır. Diğer bir yandan konut dokunulmazlığının ve hırsızlığın aynı anda gerçekleşmesi durumunda fail hem hırsızlık hem de konut dokunulmazlığının ihlali suçundan ceza alacaktır. Çünkü hırsızlık ve konuta girme birbirinden farklı bağlantısız suçlar olmaktadır.
Örneklerden de anlaşılacağı üzere suçun bileşik suç olarak tanımlanabilmesi için işlenen suçların birbirleri ile bağlantılarının bulunması gerekmektedir. Aynı zamanda birlikte işlenen suçlardan biri diğerlerinin ağırlaştırıcı sebebi olmaktadır.
Türk Ceza Kanunu’nda yer alan 42. maddede aynı zamanda ayrı ayrı sayılması gereken suçlar da belirtilmiştir. Bunların içerisinde sahte özel ya da resmi belgelerin başka bir suçun işlenmesi durumunda suçlara ayrı ayrı ceza verileceği yer almaktadır.
Zincirleme Suç
Müteselsil suç olarak da adlandırılan zincirleme suç, Türk Ceza Kanunu’nun 43. maddesinde tanımlanmıştır. Zincirleme suçtan bahsedebilmek için tek mağdura karşı farklı zamanlarda birden fazla suçun işlenmesi gerekmektedir. Bu durumda tek bir cezaya hükmedilir. Ancak verilen ceza ¼ ile ¾ arasında değişen oranlarda artırılır. Diğer bir yandan işlenen bir suçun Söz Konusu olan suçun zincirleme suç olarak adlandırılması için bir suçun temel şekli ile daha ağır ya da az ceza gerektise bile daha nitelikli halinde işlenmesi durumunda aynı suç olarak sayılmaktadır. Eğer suçun mağduru birden fazla kişi ise o zaman zincirleme suçtan bahsetmek mümkün olmamaktadır.
Kanunda yer alan 2. bende göre eğer aynı suç birden fazla kişiye aynı şekilde işlenirse yine zincirleme suç kapsamına dahil edilmektedir. Ancak zincirleme suç hükümlerinden muaf tutulan suçlar da olmaktadır. Bu suçların içerisinde kasten adam öldürme, işkence, kasten adam yaralama ve yağma suçları bulunmaktadır.
2005 tarihinde gelen düzenleme ile birlikte artık çocuklara cinsel istismar ve cinsel saldırı da zincirleme suç kapsamından çıkarılmıştır.
Zincirleme suç düzenlemesinin kanunlarımızda yer almasını sebebi ise cezanın hafifletilmesinin sağlanmasıdır. Aksi halde fail işlediği her bir suç için ayrı ayrı ceza alacak ve bu sebeple de cezası çok ağır olacaktır. Örneğin bir bankada çalışan veznedarın her gün kasadan para alması sonucunda defalarca güveni kötüye kullanma suçundan yargılanması yerine güvenin kötüye kullanılmasından ceza verilip, ceza süresinde artırıma gidilmektedir.
Zincirleme Suçunun Şartları
Bir suçun zincirleme suç olarak tanımlanabilmesi için üç farklı koşulun bir arada yer alaması gerekmektedir. Aksi halde zincirleme suç kapsamından çıkarılmaktadır.
Aynı Suçun Değişik Zamanlarda Birden Çok Kez İşlenmesi
Bir suç silsilesinin zincirleme suç olarak tanımlanabilmesi için taşıması gereken ilk özellik aynı suçun birden fazla defa ve farklı zamanlarda işlenmesi gerekliliğidir. Bu sebeple de suçların birbirinden bağımsız olması gerekmektedir. En az iki kere aynı suçun işlenmesi gerekir. Bunların yanında bir suçun başka bir suçun işlenmesine zemin oluşturması ve işlenecek diğer suçların teşebbüs aşamasında kalması durumunda dahi zincirleme suçtan bahsetmek mümkün olacaktır.
Birden Fazla Suçun Bir Suç İşleme Kararıyla İşlenmesi
Suç işleme kararı aynı zamanda failin suç işlemede ki niyeti de olmaktadır. Eğer fail suçu işlemek için daha öncesinde plan yapmış ve bunu gerçekleştirmek için planı parçalara ayırarak uygulamış ise şartlardan biri daha yerine getirilmiş olmaktadır.
Mahkeme suç işleme kararını inceler iken suçlar arasındaki zaman, suçun işlenmesi için kullanılan fırsatlar ve suçun hukuki değeri gibi unsurları değerlendirmektedir. Failin suçu işlemek için karar almasının zorunluluğu sebebiyle de taksirli suçlarda zincirleme suç söz konusu olmamaktadır.
Suçun Aynı Kişiye Karşı İşlenmesi
Son olarak işlenen suçun aynı mağdura karşı işlenmesi de zorunlu olmaktadır. Ancak bu durumun bir istisnai durumu bulunmaktadır. Bu istisna suçun mağdurunun belli olmaması ya da topluma karşı işlenen suçlar söz konusu olduğunda da zincirleme suç hükümleri uygulanmaktadır.
Zincirleme Suçta Ceza
Zincirleme suçun tespit edilmesi durumunda faile işlemiş olduğu her bir suç için ceza vermek yerine tespit edilen suçun cezası ¼ ile ¾ arasında değişen oranlarda artıtlarak cezası verilmektedir.
Zincirleme suçta zamanaşımı da söz konusu olmaktadır. Zamanaşımı suçun işlenmesinden itibaren başlamaktadır. Ayrıca yer yönünden yetkili mahkeme ise suçun işlendiği yerdeki görevli mahkemeler olmaktadır.
Fikri İçtimai
Fikri içtimainin en temel tanımı failin bir eylemi gerçekleştirerek birden fazla suçun oluşmasına neden olmasıdır. Türk Ceza Kanunu’nun 44. maddesinde düzenlenmiş olan fikri içtimainin oluşması durumda faile işlenen suçlar içerisinde en ağır cezaya sahip olan suça göre ceza verilmektedir. Genellikle zincirleme suç ile karıştırılan fikri içtimai birbirinden tamamen farklı suçlar olmaktadır. Aralarındaki en büyük fark ise fikri içtimada tek bir fiil söz konusu olurken zincirleme suçlarda birden fazla fiil söz konusu olmaktadır. Ancak fikri içtimada bir eylemin sonucunda birden fazla suç ortaya çıkmaktadır. Diğer bir yandan fikri içtima bileşik suçtan da farklı olmaktadır. Bileşik suçun oluşması için birden fazla suçun birleşerek başka bir suç oluşması söz konusu olurken, fikri içtimada ise yapılan bir eylem birden fazla suçun ortaya çıkmasına neden olmaktadır.
Fikri İçtimai Şartları
Fikri içtimai iki farklı şartın bir araya gelmesi sayesinde oluşmaktadır. Fikri içtimadan bahsedilebilmesi için öncelikle gerçekleştirilen fiilin tek olması gerekmektedir. Buradan anlaşılması gereken ise suçun işlenmesi için gerçekleştirilen hareketin tek olma şartıdır. Buna örnek vermek gerekirse havaya ateş açılması tek bir hareket olmasına rağmen bazı mağdurların yaralanmasına, bazı mağdurların ölmesine ya da malların zarar görmesine neden olması duurmunda fikri içtimadan bahsedilebilmektedir.
Fikri içtimadan bahsedilmesi için gerekli olan diğer şart ise fail tarafından gerçekleştirilen hareketin suça sebep olması gerekliliğidir.
Sık Sorulan Sorular
İçtima türleri nelerdir?
Bileşik suç, zincirleme suç, fikri içtima olarak üçe ayrılmaktadır. Bunun yanında fikri içtima da kendi arasında aynı neviden fikri içtima ve farklı neviden fikri içtima olarak ikiye ayrılmaktadır.
Fikri içtima hangi suçlara uygulanmaz?
Fikri içtimanın uygulanmadığı suçlar içerisinde kasten adam öldürme, yağma, işkence ve kasten yaralama suçları yer almaktadır.
Hukuki Konularda Danışmak İçin Bize Ulaşın
Merak ettiğiniz hukuki durumlarla ilgili bize ulaşabilirsiniz.