Hakkın Kullanılması Hakkın Kullanılması

Hakkın Kullanılması

Türk Ceza Kanunu’nun 26. maddesinde düzenlenmiş olan hakkın kullanılması hukuka uygunluk sebeplerinden de birisi olmaktadır. Çünkü bir kişinin haklarına uygun olarak hareket etmesinden dolayı cezalandırılması mümkün olmamaktadır. 

Hakkın Kullanılması Şartları

Türk Ceza Hukuku’nda hakkını kullanan kimseye ceza verilemez maddesi yer almasının yanı sıra bu hükmün uygulanabilmesi için yine kanun tarafından belirlenmiş olan sınırların da belirlenmesi gerekmektedir. 

Hakkın Hukuken Korunan ve Tanınan Bir Hak Olması

Hakkın kullanılmasının ilk şartlarından biri kişiye verilen hakkın sahibi tarafından korunabilen ve yararlanma yetkisi olan bir hak olması gerekliliğidir. Bu sebeple de kişiye sağlanan bu hakkın hukuk sistemi tarafından sağlanmış olması ve yine hukuk sistemi tarafından korunuyor olması gerekmektedir. Diğer bir yandan kişiye tanınan bu hakkın medeni, ceza ya da özel hukuktan dolayı oluşması fark etmez. Ayrıca maddelerde yer alan gerekçelere göre tüzük, yönetmelik ya da genelge gibi alanlarda da hakların tanımlanmış olması yeterli olmaktadır. Bahsedilen bu haklar yerleşmiş adet, örf ve geleneklerin tersi dahi olsa kişi hakkını kullandığı için ceza almaz.

Hakkın Doğrudan Doğruya Kullanılabilir Olması

Hakkın kullanılmasının geçerli olması için kişiye sağlanan hakkın doğrudan doğruya kişi tarafından kullanılabilir olmasıdır. Kişiye verilen hakkın kullanılabilmesi için yetkili bir merciye başvurması gerekiyor ise o zaman yapılan eylem hukuka uygunluk kapsamı içerisinde yer almayacaktır. 

Bir Mesleğin İcrası Kapsamında Kullanılması

Hukuk tarafından düzenlenmiş olması şartı ile bir mesleğin yapılması için sahip olunan hakların kullanılması da hukuka uygunluk şartlarının içerisinde yer almaktadır. Örneği kasten adam öldüren bir kişinin avukatına bu bilgiyi vermesi durumunda avukatın suçu yetkili makamlara bildirmeme hakkı bulunmaktadır. 

Şikayet Hakkının Kullanılması

Hakkın kullanılması ilkesi içerisinde yer alan şikayet hakkının kullanılması Anayasa tarafından korunan bir hak olmaktadır. Bu hakka göre sadece Türkiye’de yaşayan vatandaşlar değil aynı zamanda yabancı uyruklu kişilerde şikayet etme hakkından yararlanabilmektedir. Şikayet hakkının içerisinde sadece haksız bir fiilin ya da suçun yetkili mercilere şikayet edilmesi bulunmamaktadır. Aynı zamanda kişiler kendileri ya da kamu kurum ve kuruluşları ile ilgili bilgi edinme haklarını dileklerini ve kamu denetçisine başvurma haklarını kullanabilirler. Diğer bir yandan ayrım olmaksızın herkes davacı ya da davalı olarak mahkemeye başvurabilir. 

Ancak şikayet  hakkının kullanılması için iyi niyet kaidesine uyulması gerekmektedir. Kötü amaçla yapılan şikayetler ya da açılan davalar geçersiz olarak kabul edilecektir. Diğer bir yandan hiçkimse şikayette bulunduğu için, iftira dahi olsa, kişi hakkında soruşturma ya da kovuşturma başlatılamaz.

Rıza

Kişinin kendi tasarrufunda bulunan haklarından feragat etmesi durumunda yapılan fiil suç olarak nitelendirilme cektir. Ancak kişinin vazgeçtiği hakkın tamamen kendine ait olması gerekmektedir. Rızanın hukuka uygunluk sebebi olabilmesi için bazı özellikleri barındırması gerekmektedir..

Geçerli Rıza

Rızanın geçerli olabilmesi için öncelikle ciddi ve gerçek bir şekilde verilmiş olması gerekmektedir. Ayrıca irade beyanı ile irade arasında da çelişkinin bulunmaması gerekir. 

Rızanın geçerliliği için zımnen kabul de kabul edilmektedir. Bunun için kişinin hakkından vazgeçtiğini sözlü ya da yazılı olarak beyan etmek yerine yapılan eyleme tepkisiz kalması, engellemek için çabalamaması ya da diğer hal ve hareketlerinden anlaşılması durumunda da rıza geçerli olmaktadır. 

Rızanın kullanılması için anlaşma yapılmasına gerek bulunmamaktadır. Çünkü rıza tek taraflı bir irade beyanıdır ve bu sebeple fail bilmese dahi geçerli olmaktadır. 

Rızanın Niteliği

Rızanın hukuka uygunluk gerekçesi olabilmesi için mağdurun rıza vermiş olması yeterlidir. Ancak rıza veren kişinin akıl maluliyeti, küçüklük ya da temyiz yoksunluğu gibi sebepler ise iradesinin sakatlanmamış olması gerekmektedir. 

Eğer suç fiilini işleyen kişilerin birden fazla olması söz konusu ise o zaman mağdurun her bir faile rıza göstermesi gerekmektedir. Aynı şekilde mağdurların da birden fazla olması durumunda her birinin rızalarını açıkça beyan etmeleri gerekmektedir. 

Verilen rızanın eylemin gerçekleşmesinden önce verilmesi gerekmektedir. Eylem sırasında ya da sonrasında verilen rıza geçersiz olacaktır. 

Sık Sorulan Sorular

İlgilinin rızası ne demek?

İlgilinin rızası Türk Ceza Kanunu’nun 26. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre bir kişinin üzerinde mutlak surette tasarruf edebileceği haklar ile sınırlı olmak üzere açıkladığı rızası dahilinde işlenen fiillerden dolayı kimseye ceza uygulanamaz.

Hukuka aykırılık ne demek?

Suçun unsurlarından birisi olan hukuka uygunluk, normal şartlarda suç olarak sayılacak bir eylemin kanunda yer alan sebeplerden dolayı suç olarak sayılmamasıdır.

Her hukuka aykırılık suç mudur?

Hukuka aykırılık tipiklikten bağımsız olarak suçun yapısal unsurlardan birisi olmakla birlikte suçun yasal tanıklara uyması durumunda ayrıca belirtilmesine gerek bulunmamaktadır. 

Seni şikayet edeceğim demek suç mudur?

Kişinin herhangi bir haksızlığa uğraması sebebiyle şikayet edeceğini söylemesi tehdit olarak değerlendirilmemektedir. Çünkü bu durumda kişi hak arayışına girdiğini beyan etmektedir.

Seninle görüşeceğiz demek suç mudur?

Bir kişinin seninle görüşeceğiz demesi basit tehdit suçu olarak değerlendirilmektedir. 

Subscribe to Our Newsletter

Hukuki Konularda Danışmak İçin Bize Ulaşın

Merak ettiğiniz hukuki durumlarla ilgili bize ulaşabilirsiniz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir