Bazı özel durumların oluşması durumunda verilecek olan cezanın süresi kısaltılır ya da tamamen ortadan kaldırılır. Ceza süresinde yaşanılan bu değişikliklere sebep olan durumlar ise şunlar olmaktadır.
İçindekiler
Kanun Hükmü ve Amirin Emri Durumu
Kanun hükmünü yerine getiren kişilere ceza uygulanmamaktadır. Aynı zamanda amirinden ya da yetkili bir merciden aldığı emri yerine getiren bir kişi de işlediği suç dolayısıyla sorumlu tutulamaz. Diğer bir yandan konusu suç teşkil eden bir emir yerine getirilemez. Aksi olması durumunda hem bu emri veren hem de emri yerine getiren suçtan sorumlu olmaktadır. Bunun yanında emrin hukuka uygunluğunun denetlenmesinin kanuni olarak engellendiği durumlarda suç teşkil eden emrini veren amir suçtan sorumlu tutulacaktır. Bu durumlarda fail suçtan sorumlu tutulmamaktadır.
Amir emrinin yerine getirilmesinde en önemli nokta suçun hukuka uygunluğu değil kusurluluğun ortadan kaldırılmasıdır. Bu sebeple de fail amirin emrini yerine getirdiği sebebiyle suç işlemesi durumunda ceza tamamen ortadan kalkmak yerine cezasında indirim uygulanacaktır.
Amir emrinin yerine getirmesinden dolayı faili suç sorumluluğunu arınması için gerekli olan şartlar şunlar olmaktadır.
- Öncelikle emri alan kişi ile emri veren kişi arasında yazı olarak hiyerarşik bir bağın bulunması gerekmektedir.
- Suç teşkil eden emri veren merceğin emir vermeye yetkili olması gerekir. Eğer amirin emir verme yetkisi bulunmuyor ise fail hiçbir şekilde bu durumdan yararlanamaz.
- Eğer emir yetkili olmayan birinden geldi ise emri yerine getirecek olan kişinin emrin yetkili birinden gelip gelmediğini denetleme zorunluluğu bulunmaktadır.
- Emir sebebi ile işlenen suçun cezai sorumluluğunu azaltılmasında önemli olan bir diğer nokta ise verilen emrin görevden kaynaklanması gerekmektedir.
- Verilen emrin meşru olması ise bir diğer şarttır.
Meşru Savunma ve Zorunluluk Halleri
Suç sorumluluğu olmayan bir başka durum is meşru müdafaa olmaktadır. Meşru müdafaa ise kanunlarımızda kişinin kendisine ya da bir başkasına ya da haklara yapılan saldırının ya da gerçekleşmesi muhakkak olan tehditin bertaraf edilmesi olmaktadır. Savunma aşamasında uygulanan yöntem saldırı ile eşit olması gerekir. Bu şartların yerine geldiği suçlarda faillere ceza verilmemektedir.
Meşru Müdafaada Saldırıya İlişkin Şartlar
Bir savunmanın meşru müdafaa sayılabilmesi için bazı şartların oluşması gerekmektedir.
Saldırının Olması
Bir eylemin meşru müdafaa sayılabilmesi için öncelikle kişinin kendisine ya da üçüncü kişiye saldırının bulunması gerekmektedir. Saldırının gerçek kişiye karşı olması gerekmektedir. Tüzel kişilere karşı yapılan saldırılar meşru müdafaanın konusu olmamaktadır. Meşru müdafaa şartlarında saldırının bir diğer önemli noktası saldırının devamlılığı olmaktadır. Eğer bir saldırı başlamış bitmiş ancak devam edeceği muhakkak ise o zaman bu saldırı için yapılan eylemler de meşru müdafaa sayılmaktadır.
Saldırının Haksız Olması
Saldırının meşru müdafaa gerektirmesi için hem hukuka aykırı hem de haksız olması gerekmektedir. Aksi halde meşru müdafaa sayılmayacaktır. Ayrıca haksız olan fiile son çare olarak yapılan savunma meşru müdafaa içerisinde sayılmaktadır.
Saldırının Kişinin Hakkına Yönelik Olması
Kanunda yapılan değişiklik ile yapılan saldırının kişinin haklarından herhangi birine karşı olması yeterli olarak görülmektedir.
Meşru Müdafaada Savunmaya ilişkin Şartlar
Bir kişiye karşı yapılan saldırının savunmasında meşru müdafaa durumunun oluşması için gerekli olan şartlar ise şunlar olmaktadır.
Savunmanın Zorunlu Olması
Karşı taraftan gelen saldırıya karşı yapılan savunmanın zorunlu, bağlantılı ve son çare olması gerekmektedir. Bu sebeple de kişinin savunmadan başka çözüm yolunun bulunmaması gerekir.
Savunmanın Saldırı Yapana Karşı Gerçekleşmesi
Bir eylemin meşru müdafaa sayılabilmesi için savunmanın saldıran kişiye karşı yapılması gerekmektedir.
Savunmanın Saldırı İle orantılı Olması
Bir savunmanın meşru müdafaa sayılabilmesi için şartlara yüzde yüz uygun olması gerekmektedir. Bu şartlardan birisi de saldırının def edilmesinde yapılan savunmanın saldırı ile orantılı olmasıdır.
Hakkın Kullanılması
Kanunlar tarafından kişiye verilen hakkın kullanılması durumunda oluşan suçlarda fail sorumlu tutulmaktadır. Bu sebeple de ceza uygulanmaz. Ancak hakkın kullanılması hükmünün uygulanabilmesi için bazı şartların oluşmuş olması gerekmektedir. Bu şartlardan birisi hakkın sadece verilmesi değil kanunlar tarafından men edilmeyen eylemleri de kapsamasıdır. Ayrıca bu hakkın kötüye kullanılması durumunda hakkın kullanılması hükmü uygulanmayacaktır. Son olarak hakkın kullanılmasında en önemli nokta sınırlar içerisinde gerçekleşmesidir. Hakkın sınırlarını aşmamak önemlidir.
Kişinin Rızası Durumunda
Bunun yanında mağdur kişilerin rızasını bulunması durumunda da suç işlenmiş olarak kabul edilmeyecektir. Ancak burada önemli olan mağdurun rızasını hiçbir baskı altında olmadan vermesidir. Ayrıca mağdurun herhangi bir kısıtlılığının da bulunmaması gerekir. Aksi halde mağdurun rızası bulunsa dahi fail suçtan sorumlu tutulacaktır.
İlgilinin rızası durumunun oluşabilmesi için gerekli şartlar ise şunlar olmaktadır.
- İlgilinin rızası durumunun oluşabilmesi için ilk şart ilgili kişinin mutlak tasarrufta bulunabileceği bir haak ile ilgili olmasıdır.
- Rızanın yanlış anlaşılmaya mahal vermeyecek bir şekilde verilmiş olması gerekir.
- Rıza gösteren kişinin aynı zamanda mağdur kişi de olması gerekir.
- Son olarak rıza gösterecek kişinin herhangi bir kısıtlılığının bulunmaması gerekir.
Sağır ve Dilsizlik
Sağır ve dilsiz olan bireylerin gelişimlerinin yaşıtlarına göre daha yavaş olması sebebiyle ceza sürelerinde indirime gidilmiştir. Buna göre sağır ve dilsizlerin suç işlemeleri durumunda uygulanacak cezalar şunlar olmaktadır.
- 15 yaşının tamamlamamış sağır ve dilsizler hakkında kovuşturma yapılamaz ancak çocuklara özgü güvenlik tedbirleri alınır.
- 15 yaşını doldurmuş ancak 18 yaşından gün almamış sağır ve dilsizlerin suç işlerken suun sonuçlarını farkında olup olmadıklarına göre karar hüküm edilmektedir. Eğer suçun sonuçlarını farkında ise o zaman ağırlaştırılmış müebbet cezaları 12 yıldan 18 yıla kada, müebbet cezaları ise 9 yıldan 11 yıla kadar verilmektedir.
- 18 yaşını doldurmuş 21 yaşını doldurmamış sağır ve dilsiz failler için de 15 yaş üstünde ve yaptıklarının sonuçlarını farkında olan faillere verilen cezalar verilmektedir. Bu yaş aralığındaki failler için isnat yeteneği aranmamaktadır.
Cebir ve Şiddet, Korkutma ve Tehdit
Cebir, şiddet, korkutma veya tehdit unsurlarının birinin oluşması durumunda kişi işlediği fiillerinden sorumlu tutulmayacaktır.
Cebir bir kişinin kendi isteği ile hareket edilmesinin önüne geçilmesidir. Bu sebeple de kişi kendi iradesi ile hareket etmemektedir.
Korkutma aynı zamanda ikrah olarak da geçmektedir. Kanunda yer alan korkutma ise kişinin kendisine ya da başkasına gelebilecek zarardan korkarak işlediği suçlar olarak geçmektedir.
Tehdit söz konusu olduğunda ise failin isteğinin yerine getirilmesi şartı bulunmaktadır. Kişi ancak failin isteğini yerine getirerek oluşabilecek zarardan kurtulmaktadır.
Haksız Tahrik
Haksız tahrik cezayı tamamen ortadan kaldırmakla birlikte ceza indiriminin gerçekleşmesini sağlamaktadır. Haksız tahrikin gerçekleşmesi için kişinin haksızlığa uğraması sebebiyle hiddet veya şiddetli üzüntünün etkisi ile suç işlemesi durumunda oluşmaktadır. Bu durumda işlenilen suçlarda faile ⅓ ile ¼ oranında değişen ceza indirimleri uygulanmaktadır. Bunun yanında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezaları ise 18 yıldan 24 yıla, müebbet cezaları ise 12 yıldan 18 yıla kadar hapis cezasına çevrilmektedir.
Yaş Küçüklüğü
Yaş küçüklüğü hükmünün uygulanabilmesi için failin suçu işlediği yaşı göz önüne alınmaktadır. Buna göre ceza indirimleri şu şekilde şekillenmektedir.
- 12 yaşından küçük olan çocukların cezai ehliyeti bulunmamaktadır. Bu yaş aralığındaki çocuklara verilecek cezada çocuğa uygun güvenlik önlemleri olmaktadır.
- 12 ile 15 yaş aralığındaki çocukların suç işlemleri durumunda öncelikle işledikleri suçu anlayıp anlamadıklarına bakılmaktadır. Eğer suçu anlayabilecek yetenekte değilse o zaman ilk madde uygulanır. Ancak suçu anlayabiliyorlar ise ağırlaştırılmış müebbet cezası yerine 12 yıldan 15 yıla kadar, müebbet cezası yerine 9 yıldan 11 15 yıla kadar ceza uygulanmaktadır. Diğer cezalar ise yarı oranda düşürülmektedir.
- 15 ile 18 yaşında olan çocuklar için ise isnat aranmamakta ancak cezai indirim uygulanmaktadır. Bu faillere uygulanan ceza indirimleri 12 ile 15 yaş arasında ki faillere uygulanan ceza indirimleri ile aynı olmaktadır.
Geçici Nedenler, Alkol ya da Uyuşturucunun Etkisi Altında Olma
Bu haktan yararlanabilmek için kişinin kendi iradesi dışında uyuşturucu madde ya da alkol kullanmış olması gerekmektedir. Bu halde işlediği suçlardan mesul tutulmayacaktır. Ancak kendi iradesi ile uyuşturucu madde ya da alkol alan kişilerde bu durum söz konusu olmamaktadır. Ayrıca bu hükmün uygulanması için kişinin yaptıklarının ayırdına varamaması da gerekmektedir.
Hata Hali
Hata halinin gerçekleşmesinde duruma göre ceza indirimine gidilir ya da ceza tamamen ortadan kaldırılır. Bunun için olaya göre karar verilmektedir. Hata ise kanunlarımızda fiilin icrası sırasında failin suçun kanuni tanımı bilmemesi gerekmektedir.
Hukuki Konularda Danışmak İçin Bize Ulaşın
Merak ettiğiniz hukuki durumlarla ilgili bize ulaşabilirsiniz.